Karakaya, MHP Adana İl Başkanı Yusuf Baş ile birlikte, geçtiğimiz günlerde meydana gelen şiddetli yağmur ve dolu yağışı sebebiyle ürünleri zarar gören çiftçileri ziyaret etti, onlardan bilgi aldı.

Karakaya, narenciye bahçelerinin yanı sıra, ekili tarım arazilerindeki mısır, buğday gibi ürünlerde büyük zararlar meydana geldiğini söyledi. Bir çok bölgede, özellikle buğdayda yüzde 85-90 oranında kayıp bulunduğunu belirten Karakaya, “Geçtiğimiz günlerde bu bölgede şiddetli yağmur ve dolunun verdiği zararlar büyük boyutlarda. Bunun adı doğal afettir. Üzüntü verici bir durum. Bu doğal afetin yol açtığı zararların tazmin edilmesi gerekiyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ivedilikle soruna çare üretmesi lazım. Çiftçinin boynu bükük kalmamalı” dedi.

Kendisi de çiftçi çocuğu olan ve biçerdöver kullandığı da bilinen Mevlüt Karakaya, başakları zarar görmeyen bir tarlada ise hasat yaptı.

Bir çiftçi “Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yine gidip tüccara boğulacağız. Fiyatın en geç 15 mayısta açıklanması gerekiyor ama Tarım Bakanı ilgilenmiyor” diye konuştu.

Mevlüt Karakaya ise, “MHP’nin iktidarda olduğu dönemde Tarım Bakanlığı bizdeydi ve ben de TMO Genel Müdürü idim. Biz, fiyat teklifi için 8 Mayıs’ı geçirmezdik; Bakanlar Kurulu da en geç 15-20 Mayıs’ta fiyat açıklardı” ifadesini kullandı.

Karakaya şöyle devam etti:

“Şu anda; Çukurova bölgesinde hasat başladı, çiftçi fiyat bekliyor ama öbür taraftan TMO halen buğday satışlarına devam ediyor. Bizim dönemde ise daha hasada girilmeden satışları durduruyorduk. Bir taraftan hasada girilirken, diğer taraftan Ofis piyasaya satış yaparsa buğday fiyatları düşer ve üretici zarar eder. İkincisi; TMO’nun alım merkezlerini çok erkenden hazır tutuyorduk. Yani Ofis açık, fiyat belli. Böylece piyasayı üretici lehine düzenlemiş oluyorduk. Çukurova’dan çiftçilerimizin adına çağrıda bulunuyorum. Üreticiyi bekletmeyin. Afet zararlarının mutlaka karşılanması lazım. Buğday fiyatlarını geciktirmeyin, ivedilikle açıklayın. Hem de iyi bir fiyat açıklayın. Çiftçiye mutlaka kulak verin. Üreticinin yüzü gülmeden bu milletin yüzü gülmez.”
Editör: Barış Köksal