Menevşe, Adana Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleştirilen Reel Sektör ve Finans Sektörü Güçlendirme toplantısında, hükümetin sağladığı imkanlar için iş dünyası olarak teşekkürlerini ileterek, “Son dönemde ekonomide ciddi bir türbülans yaşadık. Şükürler olsun ki finans cephesinde göstergeler hızla normalleşme sürecine girdi. Ekonomi cephesinde ise trend olumlu olmakla beraber henüz sarsıntıyı atlattığımız söylenemez. En karanlık senaryoların geride kalmış olması son derece sevindirici. Ancak bu durum türbülansın tekrarlamayacağı anlamına gelmez. Bu nedenle işi sıkı tutmalı, büyük bir ciddiyet ve özenle ekonomi odağımızı kaybetmemeliyiz” diye konuştu. 
Hükümetin ciddi teşvik ve önlemlerle ekonomide yaşanan türbülansın etkilerini azaltmaya çalıştığını kaydeden Menevşe, şöyle devam etti: 
“Kısa çalışma ödeneğinin kapsamının genişletilmesi, SGK prim borçlarının 60 aya kadar taksitlendirilmesi, ÖTV ve KDV indirimleri ile 4 sektöre nefes aldırılması, BDDK’nın borçların yeniden yapılandırılmasına düşük faiz ve ek finans imkanı ile getirdiği kolaylıklar, reel sektörü güçlendirmek adına sağlanan desteklerdir. Kamudan özel sektöre, işletmelerden vatandaşlarımıza kadar toplumun tüm kesimlerinin bu mücadelede tek yürek olduğunu görmek motivasyon anlamında son derece memnuniyet verici. Biz bu işi hep birlikte başaracağız. Ekonomiyi tekrar şaha kaldırmak için gücümüz de inancımız da tamdır.” 

"Hepimiz aynı gemideyiz" 
Konuşmasının devamında ekonomideki bu sürecin karşılıklı iş birliği ve anlayışı daha da yükseltilmesi gerektiğine vurgu yapan Menevşe, “Bankalar bu ekonomik koşullar altında yüksek borç stoklarını çeviremeyecekleri veya geri ödemelerde sıkıntı yaşayacakları gerekçesiyle işletmelere kredi kullandırmada nazlı davranıyorlar. Bazı işletmeler açısından da bu koşullarda kredi kullanma konusunda tereddütler var. Ancak şu bir vakıa, toplam kredi hacmi düşüyor, düşen kredi hacmi ekonominin de daralmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle finans ve reel sektör işbirliği bugün hiç olmadığı kadar önemlidir. Ancak finans sektörü ile reel sektör arasındaki son zamanlardaki münasebetleri incelersek bankaların reel sektöre karşı tutumunun katılaştığını görüyoruz” ifadelerini kullandı. 
Finans sektörü olmadan reel sektör, reel sektör olmadan da finans sektörü olmayacağını belirten Menevşe, “Bu süreçte karşılıklı iş birliği ve anlayışı daha da fazla yükseltmemiz gerekiyor. Sonuçta hepimiz aynı gemideyiz. Gün, gemiyi yüzdürmeye gayret etme günüdür” dedi. 

Editör: Barış Köksal