Seyhan ilçesindeki Yurt Mahallesi'nde yaşayan şef garson Murat Karacaoğlan (36), Ağustos 2014'te çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle gittiği bir hastanede yapılan tetkikler sonucu kan kanseri olduğunu öğrendi.


Hamile eşi Remziye Karacaoğlan'ın (36) ve doğmamış bebeğinin etkilenmemesi için bir süre hastalığını gizleyen Murat Karacaoğlan, bebeğini kucağına aldıktan sonra kemoterapi tedavisi almaya başladı. Hastalığı ilerleyince yoğun bakıma alınan talihsiz adamın omuriliği ve beyni zedelendi, yaşam şansı en riskli sınıfta yer alan akut lenfoblastik lösemisi (PDF) tanısı konulan adama doktorlar 3 ay ömür biçti.


Pes etmeyen Karacaoğlan ailesine ilik desteği Murat Karacaoğlan'ın ablasından geldi. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne başvuran Murat Karacaoğlan'a Prof. Dr. Birol Güvenç ve ekibi tarafından başarıyla ilik nakledildi.


Nakilden sonra kan kanserini yenmenin sevinciyle yaşamına devam eden Karacaoğlan'ın hastalığı 9 ay sonra tekrar nüksetti. Diğer ablasının da ilik nakli yapabileceğini belirtmesi üzerine doktoruna başvuran Karacaoğlan, tüm riskleri kabul etti ve 'imkansız' denilen nakil tekrar başarıyla gerçekleştirildi.

“Hayata sıkı sıkı tutunsunlar”


1 senedir hastalıktan uzak bir yaşam sürdüren Murat Karacaoğlan, bu süreçte en büyük desteği ailesinden gördüğünü belirterek, “İyileşme süreci bizi yıprattı ama çok şükür şu an sağlıklıyım. 4 senedir hastalıkla mücadele ediyorum. Diğer hastalara verebileceğim en büyük mesaj, umutlarını kaybetmesinler, hayata sıkı sıkı tutunsunlar. Eşlerini, çocuklarını düşünerek hayata bağlansınlar. Hiçbir şey kolay değil ama hayat çok güzel” ifadelerini kullandı.


Hastalığı sürecinde eşinin bir an olsun yanından ayrılmayan Remziye Karacaoğlan ise şunları söyledi:


“Hastalığa ve ölüme odaklanmaktansa iyileşmeye ve yaşama odaklanmak en güzeli bence. Bu hastalık bize pozitif düşünmeyi, hayata sıkı sarılmayı, birbirimizi anlamayı öğretti. Hastalığa değil, yaşama odaklanın. Yaşamaya yani hayatı bol bol yaşamaya odaklansınlar. Herkes ölecek diye bir şey yok.”

Editör: Barış Köksal