Çorat, yerli üretimin ithalata uygulanacak vergi, kota, eleme teşviği ve TMO’nun alım garantisiyle korunması gerektiğini bildirdi.

Adana Çiftçiler Birliği Genel Sektreteri Oana Çorat, yurt dışında soya fiyatlarının radikal bir şekilde düşmesi ve ithal soyanın uzun vadeli alım şartlarının yerli üreticiyi hasat döneminde dar boğaza soktuğunu vurguladı. Yem ve yağ fabrikalarının GDO’suz yerli ürün yerine ithal ürünü tercih ettiklerini kaydeden Çorat, soyada eleme desteği verilmesinin, yatırımcıyı teşvik edeceğini ve yerli mahsule talebi arttıracağını ifade etti. Çorat, “İthal soyanın GDO’lu olmasının yanı sıra, yağ ve protein oranı yerli soyadan daha düşük olmasına rağmen, yemcilerimiz ve yağcılarımız ithal malı tercih etmektedir. Elenmiş tertemiz soya ithal ettiklerini beyan ederler, ancak yerli soyanın alımını arttırmak için fabrikalar eleme sistemini kurmayı tercih etmemekteler. Soya eleme sistemlerinin kurulması açısından devlet desteklerini sunulur ise yatırımlar teşvik edilebilir” dedi.

"KOTA KONULMALI"

Eskiden var olan, ancak şu an uygulanmayan yüzde 8’lik ithalat vergisinin en azından hasat döneminde soya ürününe yansıtılması gerektiğini vurgulayan Çorat, “Yağlı tohumlarının ithalatı kotalara bağlanabilir. Örneğin, 1 kilogram ithal izni için belirli miktarda yerli malı kullanma şartı getirilebilir” önerisinde bulundu.

Çorat, münavebenin (dönüşümlü ekim) ivedilikle uygulanması gereken topraklarımızda karşılaşılan olumsuzlukların üreticileri yağlı tohumları ekmekten vazgeçirdiğini de söyledi. Çorat, "Münavebe yapan çiftçimize farklı prim uygulama sistemi devreye sokulabilir, yağlı tohumların primleri cezbedici seviyeye getirilebilir, TMO’ların alım garantisi muhakkak gündeme alınmalıdır" şeklinde konuştu.

Editör: Barış Köksal