Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Tatarlı Höyük Kazıları Başkanı Yrd. Doç. Dr. K. Serdar Girginer ve bu çalışmaların Zooarkeoloji Koordinatörü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Derya Silibolatlaz Baykara, yaptıkları açıklamada, “Tatarlı Höyük Zooarkeoloji çalışmalarında fillere ait kalıntılar tespit edilmiştir. Fil buluntularından ilki molar diş ile temsil edilmektedir. Yapılan tür tayininde bugün yaşayan iki filden bir tanesi olan Asya Fili olduğu görülmüştür ve diş aşınma durumu göz önüne alındığında yetişkin bir bireye ait olduğu tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı.

“Filler, Hititler ile Geç Hitit dönemi arasındaki zaman dilimine tarihlenebilir”

File ait olan diğer buluntunun parmak kemiği olduğunu belirtilen açıklamada şunlara yer verildi:

“Yapılan çalışmalar sonucunda bu kemiğin metacarpal olduğu belirlenmiştir. Kemiğin kaynaşma yüzeyinin kapanmamış olmasından dolayı bu kemiğin genç bir bireye ait olduğu görülmektedir. Bu buluntunun da Asya filine ait olduğunu söylemek mümkündür. Hem fildişi hem de parmak kemiği üzerinde herhangi bir kesim, işleme izine rastlanmamıştır. Buluntularımızın birinin yamaç açmalarından diğerinin de kesit temizliğinden ele geçtiği de göz önüne alındığında fillerimizin Hititler dönemi ile Geç Hitit dönemi arasındaki zaman dilimine tarihlenebileceğini ve bu dönemde Tatarlı Höyük’te fillerin yaşamış olduğunu düşünmekteyiz. Fildişi ticaretinin ise M.Ö.II. bin yıl ve M.Ö.I. bin yılın ilk yarısında Doğu Akdeniz ve Suriye’de yaygın olduğu ele geçen fildişi eserlerden zaten bilinmektedir ve Tatarlı Höyük de bu ticaretin içinde yer almış gibi görünmektedir.”
Editör: Barış Köksal