Adana'nın Yüreğir Belediyesi'nce Yüreğir Kültür Merkezi'nde "15 Temmuz ve Demokrasi Konferansı" düzenlendi. Moderatörlüğünü Araştırmacı-Yazar siyaset bilimci Prof. Dr. Murat Yılmaz’ın yaptığı konferansın açış konuşmasını yapan Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, 15 Temmuz akşamı Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) mensupları ve onun destekçisi terör gruplarının ağa babalarına milletin gerekli dersi verdiğini, artık darbe gecesini unutmadan, unutturmadan milletin üstüne düşeni fazlasıyla yapmaya başladığını ifade etti.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı, konferansta yaptığı konuşmada, darbe gecesinde vahşi katliamlar yapan, son derece profesyonel cinayetler işleyebilen şebekeyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Bağlı, 2007 yılından bu yana Fetullah Gülen'in casus çetesi, birtakım dizi, İslam'a yönelik yaptırım ve projelerle milletin millet olma şuurunu, güven duygusunu, devlete inancını, birliktelik ruhunu zedeleyecek ve boşa çıkartacak bir operasyon gerçekleştirdiğini ifade etti. Türkiye'nin bu belaya karşı inanılmaz direnç gösterdiğini ve bu yapı tarafından çökertilmek istendiğini anlatan Bağlı, Türkiye'de 40 yıldır vahşi cinayetler işleyen şebekenin (terör örgütü PKK) varlığına rağmen ülkede toplumsal iç çatışma çıkmadığını vurguladı.

Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) İç Politika ve Demokratikleşme Koordinatörü Dr. Murat Yılmaz da, aslında 15 Temmuz'da vatandaşların kendi değerlerine sahip çıktığını söyledi. 15 Temmuz'dan sonra memleketi koruyan manevi zırh oluştuğunu ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bu manevi zırhla bundan sonraki saldırılara karşı daha güçlenmiş durumdayız. Darbe gecesi ve onun öncesinden itibaren başlayan memleketimize yönelik saldırılar var. Bu saldırıların amacının birincisi, müşterek milli kimliğimizi tahrip etmektir. Bunun içerisinde dini kimliklerimiz de vardır. Saldırıları yapan grup kendisini dini bir kisve altına soktu. Sağda, solda bomba atan, Türkiye'ye saldırılarda bulunan ve ülkemizdeki iç savaş çıkarmak isteyen bu 'DEAŞ' denilen grup, dini kisve adı altında saldırdı. İkincisi, Türkiye'deki demokratik yönetimi tahrip etmek, ortadan kaldırmak ve Türkiye demokrasiyle yönetilmiyor algısını oluşturmaktır. Bu algı oluşturulduğunda kendilerince hazırladıkları darbeler ve diktatörlükler geçerlilik kazanacaktır. Üçüncü olarak bu saldırı devletin kapasitesine yöneliktir."

Polis Akademisi Öğretim Üyesi Araştırmacı-Yazar Dr. Levent Yılmaz, "15 Temmuz gecesi tankların önüne yatan insanlarımız vardı. F 16’ya kafa tutan vatandaşlarımız vardı. 15 Temmuz’un hemen ardından gelen haftada cebindeki dövizi satarak tıpkı tankın önünde durduğu gibi ekonomik suikastin önünde duran bir milletle karşı karşıyayız. Bence 18 Temmuz itibariyle cebindeki dövizi, dişinden tırnağından arttırdığı dövizi götürüp döviz bürosunda, bankada bozduran bu millet, tankın karşısında durmayla aynı işlevi görmüştür. İşte onların çıldırdığı bu hazmedemedikleri bu” şeklinde konuştu.
Konferansa Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni ile çok sayıda vatandaş katıldı. Katılımcılara ayrıca aşure ikram edildi.
Editör: Barış Köksal