Mersin’de her hafta birçok etkinlik yapılır. 

STK’lar, Oda’lar, Belediyeler ve çeşitli oluşumlar faaliyetlerini sergilerler, halkla paylaşırlar.

Bunların bazıları hatırlanır; çoğu da kısa zaman sonra izleyenlerce,  düzenleyenlerce; yani ilgili olan herkes tarafından unutulur gider.

Ben bu çok değerli bulduğum, geçtiğimiz hafta yapılan “Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 100. Yılına Bir Mektup Yazar mısın?” konulu kompozisyon yarışmasından söz edeceğim.
Etkinlik, Mersin Sivil Toplum Birliği tarafından düzenlendi; bu birlik  kente yararlı, kent önceliği olan 38 dernek tarafından oluşturulmuş.
Etkinlik, Cumhuriyetle anlam kazanıp bütünleşmiş, öğrencilere de yazma alışkanlığı kazandırmayı amaçlayan anlamlı bir girişimdi. 

Sivil Toplum Birliği Proje Başkanı, amaçlarının “öğrencilerde Cumhuriyet bilincini geliştirip, el yazısı yazma alışkanlığı edinmelerini sağlamanın yanında iyi birer kompozisyon, öykü, roman ve hikaye yazarı olabilmeleri ve gelecekte düşüncelerini toplumla buluşturmak” olduğunu belirtti. Ayrıca okullar arasında kaynaşma ve dayanışmanın sağlanarak, öğrencileri sivil toplum yapıları ile buluşturmayı hedefliyorlar.
Bu proje Mersin’in 4 ilçesinde 40 okulla birlikte ve okul yöneticilerinin ilgi ve destekleriyle,  Milli Eğitim Müdürlüğü ve Mersin Üniversitesi’nin ortak çalışmasıydı. 
Yüzlerce kompozisyon içerisinde beğenilenler seçiliyor ve öğrencilere madalya takılarak, teşekkür belgesi veriliyor.
Bu etkinliğin ayrı bir değerli yanı da, sürekliliği ve 7. kez yapılıyor olmasıdır.
Bu yıl  birinciliği Toroslar’da bir uzak yerleşim olan  Kızılbağ’dan bir öğrencinin almış olması çok anlamlıdır. Fırsat eşitliğini ve her kesime şans tanınmış olması gibi çok değerli bir dersi de bize hatırlatıyordu.
Törende salonu dolduran öğrenciler ellerinde salladıkları Türk Bayrakları ile çok güzel, coşkulu bir görüntü veriyordu.
Sahnede kompozisyonları beğenilen çok sayıda öğrencinin sevinçleri ve gurur dolu bakışları görülmeye değerdi. 

Bu kadar kente yararlı derneğin bir araya gelmesi…
Tüm üyelerin elbirliği içerisinde katkı vermesi… 
Bu kadar çok öğrenciye gurur ve özgüvenle sevindirip onlara unutamayacakları bir duygu yaşatılması…
Cumhuriyetimizin öne çıkarılması… 
Bu çok olumlu sonuçların doğuşuna neden olan yapıları bir araya getiren Mersin Sivil Toplum Birliği’ne ve bunu oluşturan 38 STK’nın üye ve başkanlarına teşekkür ediyorum. Toplumun geçmişten geleceğe bir dayanışma kültürü edinmesinde, sahip olunan değerlerin farkına varılarak korunmasında çok anlamlı bir çalışma olmuştur. Ötesinde, çok daha kıymetli bir ders vardır: Düşündüğünü, duyumsadığını ve kendisini anadilinde ifade etme konusu son yıllarda ihmal edilmektedir. 
Nitekim, üniversite sınavlarında, Türkçe anlatı çözümlemesine dayalı sorularda ürkütücü bir başarısızlık dikkati çekiyor. Kompozisyon yazımı, bu çok vahim gerilemeye karşı bir çabayı içerir. Anlamak, anladığını ifade etmek ve buradan anadilini incelikle kullanmayı öğrenmek, belki de bugün özellikle siyasetten kişisel ilişkilere uzanan bir kör tartışmanın da ilacıdır. 
Dil insanın hayatıdır; bilgi ve anlam dünyası dilin içinden kurulur. Anadilini iyi bilmek, onu düzgün ve üretken kullanabilmek, çok kelimeyle ve kavramlara dayalı bir analiz yeteneği edinmek gerekir.

Mersin Sivil Toplum Birliği, bu yönüyle de çok anlamlı, kalıcı ve kıymetli bir hizmet yapmıştır, yapmaktadır. Dileğim her yıl daha da olgunlaşarak, yaygınlaşarak sürmesidir. Daha çekici hale getirilebilir, kamuoyunda daha bilinir bir proje düzeyine taşınır.
Emeği geçen, katkıda bulunan herkesi tekrar kutlarım. 

HARUN ARSLAN